Osmanlı İmparatorluğu’nun yaklaşık beş yüz yıllık süre zarfında; çeşitliudmahallere yerleşmiş, yerleşirken doğayı tahrip etmemiş ve yüzyıllar boyunca YahyaudKemal’in düşüncesiyle büyük bir mahalle gibi bir arada yaşamış Türk evleri, içindeudbir dönemi değil bir kültürü barındırmaktadır. Zamanla değişmiş ve farklılaşmış ancakudson dönemine kadar geleneklerinden taviz vermemeye çalışmıştır. Bu kültürün birudparçası olan İstanbul konakları da zamanla kendi üslubunu oluşturmuş ve içindeudyaşattığı prensipleriyle Osmanlı tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur.udSâmiha Ayverdi bu İstanbul konaklarından birinde yaşamış ve imparatorluğunudçöküşüyle beraber konakların yok oluşunu eserlerine aktarmıştır. Özellikle İbrahimudEfendi Konağı adlı eseri hikâye değil, yazarın Osmanlı’nın son dönemlerindekiudİstanbul hatıralarından oluşmaktadır. İbrahim Efendi yazarın annesinin amcasıdır. Buudsebeple mekânlar görülerek kitaba aktarılmış ve bize somut örnekler verilmiştir. Buudsomut örnekler 19. yüzyıl dönemindeki konak hayatını ve konak mimarisini kavramakudadına geçmişe ışık tutacaktır.udBu çalışmanın ilk bölümünde amaç, kapsam ve yöntem hakkında bilgilerudverilmiştir. İkinci bölümde İstanbul konaklarının temeli olan Türk evi ele alınmıştır.udTarihsel süreci, geçirdiği değişimler, kazandığı ya da kaybettiği özelliklerudbelirtilmiştir. Plan tipleri incelenmiş ve mekânsal özelliklerine yer verilmiştir. Üçüncüudbölümde konaklar; genel özellikleri, mekânsal birimleri ve yaşantısıyla araştırılıpudgünümüze kadar ayakta kalabilmiş ya da çeşitli sebeplerle ortadan kaybolmuş yapılaraudyer verilmiştir. Üçüncü bölümde Sâmiha Ayverdi’nin İbrahim Efendi Konağı eseriyleudberaber incelenen diğer eserlerinden mimari okumalar yapılıp konak, köşk ve yalılarınudmahalle içindeki konumu, mekânsal özellikleri, teşkilat ve teşrifatı ele alınmıştır. Sonudbölümde ise çalışmanın değerlendirmesi yapılıp bir sonuca varılmıştır.
展开▼